Ana içeriğe atla

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Raporlarına Göre Türkiye'deki Suriyeliler


İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Raporlarına Göre Türkiye'de ikamet eden koruma altındaki Suriyelilerle ilgili bazı veriler paylaşacağım. Rapor 2016 yılını baz alarak hazırlanmıştır.



İçişleri bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 2016 yılı verilerine göre Türkiye'de ikamet eden Suriyeli sayısı 2.8 milyon kişidir. Mülteciler Derneği resmi sitesinde yine Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 2017 verileri olarak belirttiğine göre ise bu sayı 3.4 milyon kişiye ulaşmıştır. (Kaynak için tıklayın.)




Yine Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2016 verilerine göre 1.3 milyon kadın, 1.5 milyon erkek mültecinin koruma altında olduğu belirtilmektedir. Mülteciler Derneği sitesinde Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2017 verilerine göre belirttiği üzere bu sayılar kadınlar için 1.5 milyon, erkekler için 1.8 milyona çıkmıştır. (Kaynak için tıklayın.) 
Türkiye'de ikamet eden 15-49 yaş aralığındaki Suriyeli erkek sayısı yaklaşık 1 milyon kişidir.
2017 Eylül ayında açıklanan verilere göre Türk Silahlı Kuvvetleri personel sayısı 241 bin 389 kişidir. (Kaynak için tıklayın.)



Suriyeli Mültecilerin İllere göre dağılımı (Göç İdaresi Genel Müdürlüğü 2016 Raporu)






Suriyeli Mültecilerin 2016 yılında almış oldukları sağlık hizmetlerinde dikkat çeken bir detay da doğum hizmetidir. Kayıtlı olan 185 bin doğum gerçekleşmiştir. Kayıt dışı olan doğumlarla birlikte yaklaşık 200 bine yakın doğum gerçekleşmiş olması muhtemeldir.


Türkiye Cumhuriyeti öncelikle kendi vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini, refah ve yaşam şartlarını iyileştirmeli, sosyal devlet yüzünü öncelikle kendi vatandaşlarına göstermelidir. Öncelikle kendi vatandaşlarının güvenlik ve adalet sorunlarını gidermelidir. Suriyeliler için Türk askeri Suriye topraklarında ölmemelidir. Türkiye'de ikamet eden 1 milyona yakın 15-49 yaş aralığındaki Suriyeli içinden topluma adapte olamayacak durumda olanlar hızlı bir şekilde eğitime alınmalı ve Suriye'deki operasyonlarda öncü birlik olarak kullanılmalıdır. Kendi topraklarını korumaları için gereken eğitimi vermekten ziyade Türkiye kendi sınırlarına karşı tehdit oluşturan terör örgütlerine karşı savaşırken bu kişileri kullanmalıdır. Mehmetçik ile birlikte Suriye'de görev yapması gerekenler Suriye'nin sahipleri olan Suriye halkıdır. Suriyeliler Türk sahillerinde Türk kızlarını taciz etmek, gezmek, eğlenmek, suçlara karışmak gibi lükslere sahip olamaz olmamalıdır! 

Ayrıca bu durum Türkiye'nin demografik yapısını bozacak ve ileride büyük sıkıntılara yol açacaktır. Yıllık doğum oranına bakılırsa bu mültecilerin Türkiye'de Arap kimliklerini koruyarak kalmaları 20-30 yıllık süreç içerisinde büyük bir azınlık sorunu haline gelecektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Musul Sorunu

MUSUL SORUNU 1. Dünya Savaşı Öncesi Musul Sorunu Musul sorunu olarak tarih kaynaklarında okuduğumuz, bildiğimiz mesele tam olarak Birinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmış bir durum değildir. 1890 yılında 2. Abdülhamit Ermeni asıllı bir tüccarın oğlu olan Kalus Serkis Gülbankyan'a Osmanlı topraklarında petrol rezervleri ile ilgili araştırma yapması için emir verir. Madenler Bakanlığına, Musul ve Bağdat çevresinde geniş petrol yatakları olduğuyla ilgili bir sonuç gönderilir. Bunun neticesinde Sultan, o toprakları - Memalik-i Şahane - Sultanın şahsi arazisi ilan ederek yabancı güçlerin eline geçmesini engellemek ister. Böylelikle Musul sorunu,  enerji sektörünün petrole olan açlığı ve Musul'da bulunan geniş petrol yatakları sebebiyle baş göstermiş oluyor. Osmanlı Devleti'nin dış politikası gereği Alman petrol şirketleriyle bazı antlaşmalar imzalanıyor ve petrol arama çalışmaları yürütülüyor. Bir Alman şirketi olan Anadolu Demiryolları şirketi bu aramaları ...

At Üstünde Selçuklular

AT ÜSTÜNDE SELÇUKLULAR Türkler Orta Asya'dan Maveraünnehir 'e, oradan yavaş yavaş Horasan, İran ve Suriye'ye akmış, nihayet Anadolu'ya yerleşmiştir. Anadoluyu Türkleştirmiş ve İslamı bu topraklara yaymışlardır. Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamın yayılması 10. - 11. yüzyıla Selçuklular dönemine denk gelir. Öyle ki Anadolu'nun Türk yurdu olduğunu Avrupa ve Bizans'a kabul ettiren Miryakefalon Savaşı nı Selçuklular kazanmıştır. Türk tarihinde çok önemli bir yeri olan, bugün yaşadığımız toprakları ilk kez gelip yurt tutan Selçukluları biraz daha yakından tanıyalım... İslamiyet öncesi Türklerde hemen herkes savaşçı olduğu için ordu kavramı diğer milletlerden farklıydı. Ordu-Millet anlayışı dediğimiz bu sistemi Türkler devam ettirdiler. Zorunlu ve daimi olan bu askerlik anlayışı ordunun manevi gücünü ve tecrübesini diğer devletlere nazaran daha üstün kılıyordu. Ayrıca Göktürkler zamanından beri uygulanan 10'lu sistem ordu düzenini sağlamıştır....

Beyaz "Laleler" Ülkesinde - Türkiye

Grigoriy Petrov'un kayıp eseri olan Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı tesadüf eseri bulundu. Yayınlanması için büyük uğraş verildi ve 1923 yılında kitap basıldı. Kısa süre içinde bir çok ülkede ilgiyle karşılanan bu kitap Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dikkatini çekti. Bu kitabı askeri ve normal okulların müfredatına koyulması talimatını verdi. Kitap, Suomi'nin nasıl yükselen bir medeniyet haline geldiğini anlatıyor. Suomi kelimesi  bataklıklar ülkesi manasında kullanılıyor o dönemde. Bugün biz Suomi'yi Finlandiya olarak tanıyoruz. Ulu Önder'in o dönemlerden bu kitabı okul müfredatlarına konulmasını istemesinin bir anlamı vardı elbette. Bu kitap Türkiye'nin yaşadığı ve gelecekte yaşayacağı sorunları bir bir ele alıyor ve çözüm yolları için bizlere ışık tutuyor. Böylelikle ileri görüşlü olan Gazi Paşa biz Türk gençliğine yol gösterecek bir başka rehber daha sunuyor. Bu yazı ile Beyaz Zambaklar Ülkesi'nin bize ne kadar benzediğini anlatmayı...